Aşkın Kahveci kimdir?

Hocaların hocası, Dünya şampiyonları cevherini bulan usta madenci, Tekvandocu, KickBoksçu ve eski Judocu Aşkın Kahveci, Umre’den dönen dönmez ayağının tozuyla gazetemizi ziyaret etti ve güzel bir röportaj gerçekleştirdik…

-HAKAN YAĞCIOĞLU: Hocam, öncelikle biz biliyoruz ama, bir kez daha öz geçmişinizi ve sporculuk yaşamınızın gelişimini, kendi dilinizden anlatır mısınız?

-AŞKIN KAHVECİ: 1947 Giresun doğumluyum. Yani bir Karadeniz çocuğuyum. 11 yaşımdayken, zamanın şartları nedeniyle 11 yaşımda ilkokula gittim. Karasu Adatepe İlkokulu’nu bitirdim. Daha sonra okuyamadım ve dışarıdan liseyi tamamladım. Yani bir anlamda ‘Hicret’ dolu bir yaşamım oldu. Adapazarı’ndan da kalkıp, dayımın yanına İzmit’e geldim. 1969 yılından beri de Kocaeli’de yaşıyorum.

1970 yılında, askerden önce boksa başladım. Arkadaşlarımın teşvikiyle, İstanbul’da boks idmanlarına gidip gelmeye başladık. Fatih Spor Kulübü’nde boksa başlamış oldum. Boks hocamız izine çıkınca, arkadaşlar bize eğitim vermeye başladı. Ancak nasıl bir eğitimse, her gece eve bir yerimiz morarmış olarak geliyorduk. Baktık böyle olmayacak, bıraktık. Daha sonra askere gittim. Erzurum Kandilli’de vatani görevimizi yaptık. Daha sonra evlilik hayatımız oldu. Selma Kahveci hanımla evliyim. Kendisi de Milli hakemimiz. 5 çocuk sahibiyim. 4 erkek ve 1 kız. 5’i de tekvando ve KickBoks’ta birçok uluslararası derece elde etti. Yani biz ailece Uzakdoğu sporları ile ilgiliyiz hatta gelinlerim bile sporcu. Daha nasıl mutlu olabilirim ki…

 

HAYATIM SPORLA GEÇTİ… SERAMİK EMEKLİSİYİM…

-H.Y.: Sporculuk yaşantınızı biraz daha açalım…

-A.K.: Samsun’da judo kurslarına gittim. 1975 senesiydi. Yani ben spora bokstan sonra aslında judo ile resmen başlamış oldum. Eskiden karate-judo federasyonları birdi. 60 kilodaydım ve judoda Türkiye üçüncülüğü elde ettim. 1980 yılında judoyu bıraktım. 1973’te Seramik fabrikasında çalışmaya başlamıştım. Judo ve tekvando çalışmalarım artınca, fabrika yönetiminin önerisiyle judoyu bıraktım ve tüm ağırlığımı tekvandoya verdim. Fabrikadan 1990 yılında emekli olduktan sonra, tüm çalışmalarımı spora ayırdım.

-H.Y.: Sporcu çocuklarınızdan bahse devam edelim…

-A.K.: İlk oğlum Coşkun Kahveci efsane sporcularımızdan biridir. En çok onun hakkı yenmiştir. Uluslararası Almanya Şampiyonası’nda derece yapmasına rağmen Milli takıma başkasını aldılar. O da küstürüldü.  Kızım Şükran Kahveci iki kez Avrupa şampiyonu oldu. 2.oğlum Taşkın Kahveci 2 Dünya, 3 Avrupa şampiyonluğu kazanan efsane bir sporcumuz oldu. Arda Kahveci, birçok şampiyonluklar kazandı. Bunların hepsi de beden eğitimi öğretmenliği yapıyorlar. Gelinlerim de öyle. Taşkın’ın eşi Ayşegül atletizmle ilgileniyor. O da öğretmen. Arda’nın eşi gelinim Olgun Kahveci, 2 kez Dünya şampiyonu, 3 kez Avrupa şampiyonu. İnanç’ın eşi Müge Sarper (Esski milli voleybolcumuz Serpil Sarper’in yeğeni) curling sporcusu. Yani sporcu ailemiz hızla büyüyor…

 

30 BİNE YAKIN SPORCU YETİŞTİRDİM…

-H.Y.: Şu ana kadar yetiştirdiğiniz sporcu sayısı hakkında bilgi verir misiniz?

-A.K.: Şu ana kadar 52 tane Judo, Tekvando, Kick Boks ve MuayThaiMilli sporcusu kazandırdım ve bunların bir çoğu Dünya, Avrupa, Balkan dereceleri kazandırdı. Sayısını ben bile unuttum. Yani bir sporcu fabrikası gibi üretim yaptık, yapıyoruz. Körfez Uzakdoğu Spor Kulübü’nü kurdum. Şu ana kadar yaklaşık 30 bin kişiyi spora kazandırdım. Bu beni tabii ki gururlandırıyor. Bu da beni mutlu ediyor. 70 yaşımda tüm hedeflerime ulaştım ama çalışmaya devam edeceğim. Emekli olmak yok.

-H.Y.: Ülkemizde ve kentimizde bu spor dallarının gelişimini aktarır mısınız?..

-A.K.:70’li yıllarda, antrenör olabilmek için her hafta İstanbul’a, 15 günde bir de Ankara’ya gidip kurslara katılıyorduk. Ankara’da Aybars Kılıçhan ve İsmet Iraz hocalarımızın eğitimine katılıyorduk. Güney Kore’den gelen ve tekvandonun gelişimi için bizi eğiten hocamız Lee Joe’yı hiçbir zaman unutamam. O zaman Dünyada ITF sistemi uygulanıyordu. He Yong sistemi. Daha sonra dünyada WTF sistemi gelişti. Yani şimdiki sistem. Bu sistemi ülkemize getiren ben oldum.

-H.Y.: Sadece geçen yıl kazandırdığınız şampiyonları anlatır mısınız?

-A.K.: Melike Tuncer, 2017 Balkan Şampiyonu oldu. Şevval Yarar, 2017 Dünya ikincisi ve Avrupa Şampiyonu oldu. Ben de geçen yıl Türkiye Şampiyonu ve Avrupa ikincisi oldum. KickBoks’ta Canan Uzun 65 kilo Afrika Kupası şampiyonu oldu.

KENDİMİ AVRUPA ŞAMPİYONU İLAN ETTİM…

-H.Y.: Kendiniz de geçen yıl sonuna kadar aktif sporcuydunuz. Biraz da bundan söz eder misiniz?..

-A.K.: Tabii, ben sporculuktan çok antrenörlük yapmak zorunda kaldım. Sporculuk içimde hep uhde kalmıştır. 2015 yılından beri aktif spor yapıyorum. Ebedi rakibim ve dostum Galip Yalçınkaya hocamla tatlı bir rekabetimiz vardı. Sürekli finale çıkıyordum ve onu bir türlü yenemiyordum. Hırs yaptım. Çalışmalarımı artırdım. Sürekli yeniliyordum ve Avrupa’ya o gidip şampiyon oluyordu. Ben bir türlü Avrupa Şampiyonu olamıyordum. Azim ettim, sonunda Galip hocayı yendim, ama bu kez de sakatlandım ve kendim Avrupa’ya gidemedim. Sonuçta, Avrupa şampiyonunu yendiğim için, kendimi Avrupa Şampiyonu ilan ettim (Gülüşüyoruz)

 

AŞKIN KAHVECİ’NİN KARİYERİ…

-Taekwondo ve Kick Boks 5. Kademe Teknik Direktör

-Eski Poomse Milli Takım Antrenörü ETU hakemi

-Eski Uluslararası Hakem Kick Boks Merkez Hakem Komitesi Üyesi

-Müzikli Form Teknik Komite Başkanı

-Uluslararası Hakem

-Kick Boks Siyah Kuşak 8.dan

-Taekwondo Siyah Kuşak 8.dan

-Hopkido Siyah kuşak 6.dan

-MuayThai Milli Hakem

-Körfez Uzakdoğu Sporları Kulübü Başkanı

-Profesyonel Kick Boks Hakem Kurulu üyesi